1900’lü yıllara gelindiğinde ise, Konya’da Ziraat Bankası, Osmanlı Bankası yanısıra çok sayıda sarraf ve banker de para piyasasında faaliyet göstermeye başlamıştı.
Köşk, 1927 yılında Konya Belediyesi’nin aldığı bir kararla Köşkü Atatürk’e armağan edilmiş, Atatürk bundan sonra Konya’ya her gelişinde bu köşkte kalmıştı.
Arzu Kaprol, 1995 yılında kazandığı five bin dolarlık Beymen Academia “Avant-Garde Tasarımcı” Tasarımcı’’ ödülü ile moda dünyasında advertını duyurdu. 1998 yılında kendi adını taşıyan markasını kurdu. 2007 yılında ilk mağazasını açan Arzu Kaprol, Türkiye'de Beymen Grubu ile yaptığı lisans anlaşmasıyla 2008 - 2012 yılları arasında perakende sektöründeki varlığını güçlendirdi. 2007 yılında trend Tv set ve 2011 yılında Elle design and style Awards'tan "Yılın Moda Tasarımcısı" ödüllerini aldı. Arzu Kaprol, 2011 yılında Paris Moda Haftası, Moda Federasyonu Resmi takviminde defileler yapmaya başladı ve Paris’te ofisini açtı. 2015 yılında başlayan işbirlikleri kapsamında moda ve teknoloji birlikteliğinin gözler önüne serildiği, toplam three exhibit sergiledi. Halen Paris’te bir showroom’u bulunan Kaprol’un tasarımları Türkiye’de sekiz mağazada satışta. Arzu Kaprol hazır giyim ve Atelier koleksiyonlarıyla uluslararası düzeyde tanınmaya devam eden marka, Londra'da Harrods, Paris'te Montaigne marketplace, The big apple'ta Bergdorf Goodman başta olmak üzere yurtdışında 13 ülkede bulunan geniş satış ağıyla dünyadaki moda tutkunlarıyla buluşuyor. Atelier Koleksiyonu ise Meg Ryan, Milla Jovovich, Kelly Rowland ve Gisele Bündchen gibi dünyaca ünlü isimlerin tercihi oldu.
Ağacın sağında ise Aziziye Camii ve kırma çatılı yapısı ve tek minaresi ile Kapı Camii görülmektedir.
Fotoğraf 37- 1950 öncesi Onuncu Yıl Anıtı halen yerinde Yusuf Şar Konağı’nın sağındaki iki katlı bina artık tamamen yıkılmış, arazisi tahta perde ile çevrili.
Ondan sonraki dönemlerine tanık olduğum bir bölge olduğu için ve hala yaşayan yapıları da gösterdiği için ilgilendim fotoğrafla. Ancak kısa bir süre sonra o kadar çOkay fotoğrafına rast geldim ki aynı bölgenin ve hepsinde var olan özellikle bir konağın, ister istemez ona odaklandım. Bir derken, iki, üç, beş, derken neredeyse şimdilik çeşitli açılardan, bazen aynı noktadan çekilmiş 25 fotoğrafını buldum o konağın ve çevresinin.
“Mahalle mektebinde elifba diyerek, Mıhçızade hocanın önünde diz çöküp, bir yıl kadar okuduk okumadık, Cumhuriyet hocası geldi. Güzel kılık kıyafetli bir hocaydı. İkinci sınıftayken, 1921-1922 yıllarında Rehber-i Hürriyet Okulu’nda eğitimimize devam ettik.”
Fotoğraf 33B- Belediye 1939 Ağustos’unda Cumhuriyet Meydanı adı verilen bu meydanı parke taşı ile kaplamış, Belediye Binası olarak kullanılan Yusuf Şar Konağını da gerek temizlik gerekse hava taarruzlarına karşı bir tedbir olarak koyu kurşuni bir renkle badanalamıştı.
Konağın bodrum katında kalorifer dairesi, depo gibi çeşitli mekânlar uzun ince koridorun etrafında sıralanmıştır. Zemin katta strategy simetriktir ve giriş10 itibaren bina ikiye ayrılır. strategy, birinci ve ikinci katlarda iki ayrı yapı gibi çalışır. Binanın girişi iki tanedir ve giriş kapılarına birinci katın güney cephesinde sırt sırta yapılmış iki ayrı simetrik merdivenle çıkılır.
Bundan çAlright memnun olan Mustafa Kemal Atatürk, şapkasını sallayarak get more info halkı selamlamış, İstasyondan doğruca Atatürk Köşkü’ne gitmişti. O akşam Konya Lisesi’nde bir müsamere düzenlenmiş, öğrenciler eski feslerini yırtarak okul bahçesinde yakmışlardı.
Rehber-i Hürriyet İlkokulu Cumhuriyetin ilanından sonra 19 mightıs İlköğretim Okulu advertisementını almış ve 1927 yılına kadar bu binada öğretimine devam etmiş, 1928 yılında bina yıktırılınca da Güllükbaşı (Küllükbaşı) Mahallesi’ne Botsallar Konağı olarak bilinen iki katlı tipik bir Konya evine taşınmıştı.
Evin Hatice Sancıoğlu vefat etmeden önce yıkıldığını, arka bahçesindeki arsaya yapılan apartmana taşındığını hatırlıyor bir de.
Külliyeyinin mimarı, Ortodoks olup sonradan İslamiyet’i seçip Müslüguy olmuş, Sarayda nakkaş ve Mimarlık yapmış, daha sonra vezir Sahip Ata Fahrettin Ali’nin yaptırdığı birçok eserde imzası olan Kelûk bin Abdullah’tır. (Kölük bin Abdullah). III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yine vezir olan Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından 1279 yılında yaptırılan ve büyük şeyhin, pirin türbesi bulunan geniş programlı tarikat yapısı olan Hankâh’ın ise mimarı bilinmemektedir. Sahip Ata’nın birçok yapısında ve Sahip Ata Camii’nin de mimarı olan Mimar Kelûk bin Abdullah o tarihte İnce Minareli Medrese’nin yapımıyla meşgul olduğu için bu yapıda görev almamıştır.
Farsçadan gelen bir kelime olan “hankâh” eşik anlamına gelir ve bir yüceltme ve onurlandırma ifadesi olarak kullanılır. Hankâh’lar birer dergahtır ve dervişlerin sohbet ve zikir için toplandıkları, zaman zaman da inzivaya çekildikleri yerdir. Sahip Ata Hankâhı, XIII. yüzyılın bilinen Selçuklu tekke ve hankâhları içerisinde en büyüğü ve simetriğidir. Hankâh 1945-fifty’li yıllarına kadar mescit olarak kullanılmıştır. Günümüzde tüm külliye, Sahip Ata Vakfı Müzesi olarak kullanılmaktadır.