Ertesi gün, 19 Ekim 1925 Pazartesi günü, Konya Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaret etmiş, Okul avlusunda kız öğrencilerin tenis oynamalarını on dakika kadar seyretmiş, daha sonra okul salonuna geçmişti.
Budapeşte’li Ganz firması, daha ziyade ürettiği elektrikli tramvaylar ile ünlenmişti. Trifaze alternatif akım uygulamalarında da öncü olmuştu. Ayrıca yaptıkları işler arasında gemi, köprü, çelik yapılar ve yüksek gerilim ekipmanları da vardı.
Yalnız bu medrese derununda bir kabri muhtevi bulunan mescit 1340 senesinden sonra yıkılarak yola kalb edilmiştir.”
1860’larda Lübnan’dan Dürzi’ler ile yaşanan çatışmada büyük bir kıyıma uğrayan ve kaçarak Fransızların himayesinde Konya’ya gelen Katolik Kilisesi’nin Doğu ayin usulüne bağlı bir grup olan Maruniler, Osmanlı Devleti topraklarında kısmi bir özerklik kazanmışlardı.
* Hüsnü Kazım Ersoy: 1911 yılında Uşak’ta Eralioğullarından Osman Bey ve Kaşbelen (Mende) köyünden Hacı read more Ayşe ve Hacı Süleyman’ın kızları Havva hanımdan dünyaya gelen ve nüfus kağıdında Hüseyin Hüsnü Ersoy advertisementı ile kayıtlı olan Hüsnü Kazım Ersoy, 1924 yılında Uşak İdadisinden, 1927 yılında da Orta mektepten mezun olmuş, mühendis olmak isteği ile İstanbul’a giderek Yıldız Mühendislik Mektebine yazılmış, ancak ekonomik nedenlerle eğitimini tamamlayamadan Uşak’a geri dönmüştü. twelve Nisan 1928’de Uşak four No’lu Nur İlkokuluna Muallim muavini (vekil öğretmen) olarak atanmış ve eğitimcilik hayatına bu şekilde başlamıştı.
Bizim methodımızın olup olmadığında mütereddit bulunanlara onun tatbikat neticeleri olan fiiller ve eserlere dikkatle bakmalarını tavsiye ederim. Her geçecek gün milletin ortaklaşa çalışmasının yeni, hayırlı mahsülleri ve eserleriyle tetevvüç edecektir. Neticeler applicationımızın açık teyidi olacaktır. Kudretsiz dimağlar, zayıf nazarlar hakikati suhuletle göremezler. O gibiler büyük Türk milletinin yüksek seviyesine nazaran geri adamlardır. Fakat zaman bütün hakikatleri en geri olanlara dahi anlatacaktır. Arkadaşlar, ilim ve irfan heyetisiniz. Huzurunuzda bulunmaktan istifade ederek bir noktaya dikkat ve gayretinizi celbedeceğim:
odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var. Tom knows a lot better than to give his true title in
Selçuklu döneminde yaşamış olan velîlerden Nizameddin Ebi’l-Hasan Ali İbn-i il-Almis bin İdris tarafından 1237 yılında yaptırılmıştır ve mimarı daha önce de belirttildiği gibi Kelûk bin Abdullah’tır. Türbe III. Murad zamanından itibaren, halk arasında Nalıncı Baba Tekkesi olarak ünlenmiş, son dönemlerde mescit olarak kullanılmış ve 1928 yılında Rehber-i Hürriyet İlkokulu ile birlikte yıktırılınca, kitabesi İnce Minare Medresesi’ndeki Taş ve Ahşap Eserler Müzesi’ne kaldırılmıştır.
Onun vefatını ve bu beklenmeyen kayıp sonrasında Mustafa kemal Atatürk’ün üzüntüsünü Falih Rıfkı Atay, Çankaya adlı kitabında şu şekilde aktarmaktadır;“O kadar sevinen Necati, Latin harfi ile imza atmayı henüz meşk ediyordu. Maarif Vekili, Millet Mektebi’nin ilk talebesi olacaktı. Heyecan içinde kalktı. Pek sevdiği zeybeğini oynadı. Körbarsak ameliyatı olması için hekimlerin nasihatlerini dinlemeyen zavallı genç,
Bu rakı fabrika devlet tarafından da desteklenmiş, hatta fabrika Genel Müdürlüğün verdiği plana göre inşaa edilmişti. Bu rakı fabrikası konusu Babalık Gazetesi’nde şöyle haber olmuştu;
Bilgi dağarcığım ablama sorduğumda hatırladığı kadarıyla bu evin Hatice (teyze) Sancıoğlu’na ait olduğunu, o vefat ettiğinde kendi çocukları olmadığı için evlatlık edindiği Fatma isimli kızına kaldığı bilgisini aldım.
Özellikle Garp cephesinden gelen yaralı askerler buraya getirilir, tedavi olanlar taburcu edilir, ölenlerin cenazeleri buradan kaldırılırdı.
Sanayi-i Nefise Mektebi 1930’lu yıllar. 1978 yılında küçük bir yangın tehlikesi atlatan Sanayi-i Nefise Mektebi, erken müdahale ile kurtarılmış ancak, three Mart 1979 Cuma günü çinilerini kırıp ortadan kaldırmak isteyen bazı suçluların yakalanmasının ardından aynı gününgecesi saat 22-23 sularında çıkan şaibeli bir yangın sonucu büyük hasar görmüştü. Bu yangın üzerine yıkılıp yerine işhanı yapmayı arzulayan bir grup tekrar yoğun çabalara başlamış, ancak Anıtlar Yüksek Kurulu’nun izin vermemesi sonucu bu girişim engellenmişti. 1982 yılında Konya İli Özel İdaresi ile Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakülteleri bir ortak protokolle binanın restorasyonuna girişmiş, 1989 yılında restorasyonu tamamlanan bina İl Özel İdaresi hizmet binası olarak kullanılmaya başlanmış, 2006 yılında İl Özel İdaresinin taşınması ile de İl Genel Meclisi Hizmet Binasi olmuştu.
grup tarihi yapı olarak tescillenmiştir. Bodrum, zemin ve birinci kat olmak üzere üç kattan oluşan yapı, orta sofalı karnıyarık strategy şemasına sahiptir.